Araştırmacılar, e-Spor’un Okullarda Ders Olarak Verilmesinin Çocukların Gelişimine Fayda Sağlayabileceğini Açıkladı

Günümüzde diğer spor dalları kadar ilgi gören e-sporla ilgili yapılan bir araştırma küçük yaştan itibaren çocukların video oyunlarıyla ilgili eğitim almasının gelişimlerini olumlu etkileyebileceğini gösteriyor. Ebeveynler ise araştırmacılarla aynı fikirde değil.

Günümüzde e-spor, diğer spor dalları kadar ilgi çekici bir hal aldı. League of Legends, Valorant, Counter-Strike ve daha birçok oyunun e-spor turnuvaları dünyanın dört bir yanında düzenlenmeye devam ediyor. Hal böyleyken, oyunları oynayan oyuncuların sayısında da büyük bir artış var. Buna rağmen birçok insan hala e-sporcu olmayı bir meslek olarak görmüyor. 

Küçüklüğünüzü düşünün ve ailenize “Ben e-sporcu olcam” dediğinizi düşünün. Ne tepki verirlerdi? Eğer sizi destekleyeceklerini düşünüyorsanız, ebeveynlerinizin bunu onaylayan az sayıdaki ebeveynlerden olduğunu bilmelisiniz çünkü yapılan bir araştırmaya göre ebeveynlerin büyük bir çoğunluğu çocuklarının e-spor alanında kariyer yapmasını olumlu karşılamıyor.

Okul müfredatında e-spor olması çocukların gelişimine fayda sağlayabilir

Dell Tecnologies tarafından Birleşik Krallık’ta yapılan bir araştırmaya göre ebeveynlerin yüzde 37’si çocuklarının e-spor alanında kariyer yapmalarını memnuniyetle karşılarken, kalan yüzde 67’si bu durumdan endişe duyuyor. Ebeveynlerin büyük bir çoğunluğu çocuklarının gelişimi sırasında video oyunları oynamasını bile istemiyor ancak araştırmacılar çocukların okul müfredatında e-sporun eklenmesinin gelişimlerine fayda sağlayacağını söylüyor. Araştırmacıların bu görüşüne karşı ebeveynlerin yüzde 69’u geleneksel müfredata bağlı kalınması gerektiğini düşünüyor.

E-spor eğitimi alan çocukların, e-sporcu olmasına gerek yok ancak aldıkları bu eğitimin ileride faydalı olabileceği düşünülüyor. Aynı zamanda e-sporcu olmak isteyen çocuklarında bu eğitimle daha başarılı işlere imza atabilmesine olanak sağlanabilir. Araştırmacılara göre video oyunları konusunda eğitim alan öğrenciler, çevrimiçi alanlar ve rekabetçi ortamlarda daha sağlıklı ilişkiler kurabilir. Aynı zamanda video oyunlarında sergiledikleri troll ve toksik davranışlar başlangıç aşamasında fark edilip düzeltilmesi ileriye doğru atılmış büyük bir adım olarak görülüyor.