“Kadından yazılımcı olmaz”, “Kadın dediğin bilişim işinden anlamaz” iddialarını; “kadın için en uygun meslek bankacılık işten çık yemek yap çocuğunla ilgilen ‘öğütleri’ni aşıp yazılımcı , yazılım mühendisi olursun ama yine de bitmez o kadına karşı olan ön yargılar . Kadınların kod yazamayacağı hurafesi akıllarda öyle bir yer etmiş ki, yazılım ile uğraşanlar dahi önce koda değil cinsiyete bakıyor.
Sözlükte obez , şişman olarak etiketlenirsin yetmez bir de iş hayatından da mobinglere maruz kalırsın
‘Kanıtla kendini hadi daha iyisini yap bakalım’ yaparsın ordan bir erkek sesi yükselir ‘ben de yaparım bunda ne var ‘ yetemezsiniz anlayacağınız .
Önemli olan etrafınızdakilere yetmek değil de aslında…
Bizler kadınlar olarak en iyisini yaparız diyorum yapmalıyız kimseye kulak asmadan başkalarının yapamazsın demesine takılmadan sadece yapacağımız işlere odaklanarak gerçekten her sektörde ‘gizli’ değil de apaçık birer kahraman olabiliriz .
Kadınların görünürlüğünün az olmasının bir sebebi de başarılarının pek dile getirilmemesi. Mesela dünyanın ilk bilgisayar programcısı bir kadın, Ada Lovelace… Wi-fi teknolojisinin mucidi de Holywood yıldızı bir kadın, Hedy Lamarr. Bilişim tarihinde önemli rol oynayan sadece bu iki kadın değil. İşte o kadınlar ve sırada bekleyenler…
İşte güçlü durdurak bilmeyen kadınlarımız :
Bilgisayarın Tanrıçası,Sayıların Büyücüsü.Bilgisayarın Anası: Ada Lovelece
Şair bir baba ve matematik düşkünü bir anneye sahip olan Ada Lovelace 10 Aralık 1815 yılında Londra’da dünyaya geldi. Gerçek adı Augusta Ada Byron olan öncü kadın tüm dünya tarafından Ada Lovelace olarak bilinmektedir. Bu isim, 1835 yılında Lord Lovelace ile evlendikten sonra kullanmaya başladığı isimdir. Mary Somerville, William King ve William Frend gibi 19. yüzyılın önemli bilim insanları tarafından eğitilen Ada Lovelace, matematik ve mantık ustası Augustus De Morgan’ın öğrencilerinden biri olma şansına erişmiştir. Matematik yeteneği 17 yaşından sonra öne çıkmaya başlamıştır. Cambridge Üniversitesi’nin en büyük matematik profesörlerinden biri olan Charles Babbage ile 1833 yılında tanışan Ada Lovelace, Babbage ile birlikte matematik ve mantık alanında birçok çalışmaya imza atmıştır. Ada’nın matematik yeteneğinden etkilenen Babbage, Ada’nın eğitimine ilgiyle odaklanmış, onun hayatında önemli bir rol oynamıştır.
Bugün kullandığımız bilgisayarlardan çok çok uzak yapıda olsa da, 1800’lü yıllarda Charles Babbage “Difference Machine” adlı bir ilkel bilgisayar üzerinde çalışmaktaydı. Müziği, resimleri ve yazıları dijital ortama aktarma potansiyeline sahip olduğu düşünülen bu bilgisayar, Ada Lovelace tarafından oluşturulan algoritma sayesinde hayat kazanmıştır. Bu algoritma sayesinde Ada Lovelace, bilgisayar programcılığının anası olarak anılmaktadır.
Bilim ve teknoloji dünyasında bu denli önemli işler başaran bir kadını anmamak haksızlık olurdu. Teknolojist Suw Charman-Anderson tarafından 2009 yılında takvimlere kazandırılan Ada Lovelace Günü de bu yüzden düşünüldü ve her yılın Ekim ayının ikinci Salı günü anılmaya devam edilecek.
Grace Murray Hopper :
Evet bu İsmi ilk defa duydunuz biliyorum
Ama unutamayacağınıza sizi temin ederim .
Grace Hopper, Amerika New York’lu bilim insanı, bilgisayar bilimcisi, matematikçi ve tümamiraldir. “Harvard Mark I” bilgisayarının ilk programcısı ve bilgisayar programlama dilleri için ilk derleyiciyi (compiler) geliştiren ve “debugging” diye bilinen programı hatalardan temizleme kavramının da ilk kullanıcılarından olan bilim kadınıdır. Aynı zamanda ilk modern programla dillerinden olan COBOL’un da geliştiricilerindendir.
Hopper, 9 Aralık 1906’da New York’ta doğdu. Yale üniversitesinde Matematik ve Fizik eğitimi gördü ve 1930 yılında mezun oldu. 1934 yılında Yale Üniversitesi’nde Matematik dalında doktora yaptı. 1941 yılında da profesör unvanına hak kazandı.
Hopper, programlama dillerinin makine dili yerine İngilizceye daha yakın olması gerektiğini savundu ve 1950’li yılların sonuna doğru bilgisayar uzmanlarıyla birlikte ilk modern programlama dillerinden olan COBOL üzerinde çalışmalara başladı. FORTRAN ve COBOL standartlarını geliştirmede öncülük etti ve bu standartları test etti. 1980’li yıllarda ISO (Uluslararası Standartlar Enstitüsü) bu testleri kabul etti.
Başarılarından dolayı tümgeneralliğe terfi etti ve 1986 yılında emekliye ayrıldı. Boston’da düzenlenen törenle üstün hizmet ödülleri aldı. Geri kalan hayatında Digital Equipment şirketinde çalışmaya başladı ve 1 Ocak 1992 yılında hayata gözlerini yumdu.
Bitti mi KAHRAMANLARIMIZ tabi ki bitmedi !
Hedy Lamar
Hedy Lamar ise günümüz Wi-fi, GPS teknolojilerinin gelişmesini sağlayan icadı ile tarihteki yerini almıştır.
Holywood yıldızı olan Lamarr, “Beyaz Perdede İlk Orgazm Canlandıran Kadın” unvanını da taşır. Hedy Lamarr, müzisyen George Antheil ile 1947 yılında “Frekans atlamalı yayılı spektrum” teknolojisini geliştirmiştir.
Lamarr’ın bu icadı sayesinde GSM, Wi-Fi ve GPS teknolojileri oluşturulur. 1997 yılında Elektronik Öncüsü ödülüne layık görülür. Ünlü oyuncu aynı zamanda trafik lambalarını ve sandozu da geliştirmeye yardımcı olmuştur.
ENIAC, elektrikle çalışan ve elektronik veri işleme kapasitesine sahip ilk bilgisayardır. Askeri amaçlarla yapılmış olan ve ‘hesap makinesi’ işlevini taşıyan ENIAC, yaklaşık 167 m² bir alana sığıyordu ve ağırlığı 30 tondu.
O günlerde 60 saniye yol alan bir topun rotasının hesaplanması için, yaklaşık 20 saatlik çalışma gerekiyordu. ENIAC bu hesaplama süresini 15 saniyeye indirdi. ENIAC’ın bu başarısı ise 6 kadın matematikçi sayesinde idi.
Kathleen McNulty, Mauchly Antonelli, Jean Jennings Bartik, Frances Synder Holber, Marlyn Wescoff Meltzer, Frances Bilas Spence ve Ruth Lichterman Teitelbaum 30 tonluk bu koca makineyi, elle takılıp çıkarılan fişler, kablolar ve kumanda edilen düğmelerle programladılar.
Radia Perlman :
Radia Perlman (d.1952) “İnternetin annesi” olarak da tanıtılsa da Perlman İnternet’in doğası gereği bu tanımlamanın doğru olmadığını söyler.
Annesi de bir bilgisayar programcısı olan Perlman, yazılım tasarımcısı ve network mühendisidir. Spanning Tree Protocol ‘un (STP) mucidi olan Perlman, TRILL gibi farklı bağ durumu protokollerinin geliştirmesine büyük katkı sağladı.
Sophie Wilson :
Sophie Wilson (d.1957) İngiliz yapımı ilk mikrobilgisayarlardan Acorn System 1’ı 1970’lerde tasarlayan Wilson, 1981’de programlama dilini Acron Proton’a çevirdi.
1983’te ARM olarak bilinen Acorn Risk Machine’i tasarladı. Burada kullanılan komut seti 21. yüzyılda akıllı telefonlarına model olmuştur.
Karen Sparck Jones :
Günümüz arama motorlarının geliştirilmesine önemli katkı sağlayan Jones, 1974-2002 yılları arasında Cambridge Bilgisayar Laboratuvarı’nda çalıştı.
Doğal dil işleme ve bilgi geri çağırımı alanlarına odaklanan Jones bu alanda en önemli katkıyı IDF (Inverse Document Frequency) konseptini ortaya atarak yaptı. 2007’de yaşamını yitirdi.
Günümüz tarihine yaklaştıkça örneklerin sayısı artıyor. 1970’li yıllara gelindiğinde yoğun bir şekilde çalışmakta olan kadın bilgisayarcılardan biri de Dr. Adele Goldberg idi. Alan Kay ile Smalltalk isimli ilk nesneye yönelik programlama dilini geliştiren Adele Goldberg, XEROX PARC (Palo Alto Research Center) laboratuarlarında çalıştı.
Katkıda bulunduğu Smalltalk dili ile WIMP (Windows, Icons, Menus, Pointers) sisteminin prototipleri üretildi. WIMP sistemi bugün Microsoft Windows, Apple, KDE, GNOME, vs. gibi grafik kullanıcı arayüzlerinin atasıydı.
Meltem Yılmaz Toral, ABD’de AskJeeves arama motoru sisteminin web yüzünü tasarladı ve programladı.
Akkana Peck, Mozilla Firefox’un geliştirilimesinde önemli rol oynadı. GNU/Linux’un masaüstü yazılımlarının geliştirilmesi konusunda çalışmaya devam ediyor.
Valerie Anita Aurora ise Linux çekirdeğine yaptığı katkıların yanı sıra ZFS isimli yeni ve yüksek performanslı bir dosya sisteminin geliştirilmesinde önemli rolü oldu. Aurora ya da Val Henson Mary Gardiner ile Ada Initiative’ı kurdu.
Kadınların maruz kaldığı ayrımcılığa karşı kadınların güçlendirilmesini hedefledi. Deniz Akkuş Kanca ve Nilgün Belma Bugüner ise GNU/Linux tabanlı sistemler için (how-to) belgelerini Türkçe’ye kazandırdı. Yerelleştirme adına çok önemli bir çaba olan belgeler.com üzerinden iki kadının da çalışmaları devam ediyor.
Şimdi ne düşünüyorsunuz ?
Herkesin yapabileceği bir şey vardır önemli olan ne olursa olsun en iyisi olmak için çabayı bırakmamak.
Yorumlarınızı aşağıdaki yorum bölümünden bizlerle paylaşabilirsiniz.
Hi colleagues, its fantastic post on the topic of teachingand fully defined, keep it up all the time.